Ilıca Hotel Resort Çeşme, Izmir / TURKEY

Ilıca Hotel SPA & Thermal Resort, Çeşme'ye 4 km, Alaçatı'ya 5 km, İzmir'e 75 km, Adnan Menderes Havalimanı'na 90 km mesafededir. 

Otelimiz, konforunuzu ön planda tutarak dekore edilmiş odaları, SPA & Thermal merkezi, termal ve thalasso havuzları ile tatil boyunca yalnızca sizin değil, çocuklarınızın da mutluluğuna ev sahipliği yapacaktır. Küçük misafirlerimiz için Mini Club ve Aqua Toy City, bir tatilden daha fazlasını yaşatmayı vaat etmektedir.
Ilıca Hotel SPA & Thermal Resort, son teknoloji ile donatılmış, şık ve konforlu toplantı salonları ile iş dünyasının da beklenti ve ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaktadır. 

Çeşme Nerededir:

Çeşme ilçesi Izmir'in yaklaşık 80 kilometre batısındadır. Çeşme yarımadası diye tabir edilen yarım adanın, hatta Türkiye'nin en batı noktasıdır. Çeşme'nin hemen doğusunda ama yine Çeşme yarımadası dahilinde Karaburun ilçesi, onun biraz doğusunda da Urla ilçesi bulunmaktadır.

Çeşme'ye Nasıl Gidilir:

Çeşme'ye İzmir'den modern üç şeritli otoyolla yaklaşık 45 dakikada varılır. Uçakla gidilecekse İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan yine araba veya taksi ile gidilir. Çeşme limanına Italya'dan feribotlar da gelmektedir. 2012 yılında yurtdışından kruvaziyerler de Çeşme'ye gelmeye başlamıştır. Pek yakında İstanbul-Alaçatı arası direkt deniz uçakları ile seferler de başlayacaktır.

Çeşme'ye Ne Zaman Gitmelidir:

Son yıllara kadar Çeşme'nin sezonu üç veya dört aydan ibaret olmuştur ancak son yıllarda beş yıldızlı ve butik otellerin çoğalmasıyla Çeşme'ye rahatlıkla yılboyu gidilebilmektedir. Deniz sezonu Mayıs ortalarından Eylül sonlarına kadardır. Yeni marinaların yapılmasıyla birlikte yaz sezonu dışında da restoran seçenekleri geniştir.


Çeşme'de Neler Yapılır:

Son yıllarda Çeşme "sosyetik" olarak tanımlanmaya başladıysa da Çeşme aslında her zaman sakin ve huzurlu yapısını korumuştur. Tatilinizde ne arıyorsanız Çeşme'de bulmanız mümkündür. Şifne'de ufak balık restoranları, Ilıca ve Boyalık'ta upuzun ince kumlu plajlar, Altınkum'da bir o kadar el değmemiş sahiller, Çiftlikköy'de "böcek", yani ufak ıstakoz restoranları, Çeşme'nin her yerinde esen rüzgar ve serinlik, Alaçatı'da çok güzel korunmuş Rum evleri ve mis gibi çiçek kokuları ve begonviller arasında daracık sokaklar.  Bunların yanısıra eğer hareket arıyorsanız unutmayın ki Alaçatı dünyanın en gözde rüzgar sörfü ve kite sörf merkezlerinden biri haline gelmiştir. Eğlence arıyorsanız bunu da fazlasıyla bulursunuz; başı çeken mekanlar Aya Yorgi koyunda bulunmaktadır. 

Çeşme'nin Tarihi

Ülkemizin bir çok şehri ve kasabası gibi Çeşme de tarih kokar; antik çağda önce Giritliler sonra İyonyalılar buraya yerleşmiş. Romalılar buraya Kysus adını vermiş ve Çeşme limanı İpek Yol'un son noktasıymış; Italya'ya giden gemiler buradan ipeklerini, baharatlarını ve Doğu'nun diğer zenginliklerini yükler yelken açarmış. Buranın şarabı da çok meşhurmuş; Cenevizliler o yüzden 14. yüzyılda burayı koruma amaçlı bir kale inşa etmişler (mevcut Çeşme Kalesi 18. yüzyılda Osmanlılar tarafından inşa edilmiştir). Sonra 1566 senesinde Osmanlı İmparatorluğu buraya el koyduğunu bildirmiş ve geçen yüzyıllar Çeşme'nin önemini azaltmış. Önce Çeşme limanı önem açısından yerini İzmir limanına bırakmış ve sonra mübadelede gelen göçmenler şarap üretimini durdurup memleketlerinden bildikleri tütünü ekmişler. Ancak Çeşme toprağı tütünü beğenmemiş ve bundan sonra Çeşme'de ne tütün yetişmiş ne de şarap üretilmiş.

18. yüzyılda İzmirli zenginler Çeşme'yi farklı amaçlı geliştirmeye başlamış; bu yörenin paha biçilmez denizi, sahilleri ve termallerinden haberdar olan zenginler burayı yazlık amaçlı kullanmaya başlamış. Son 20 seneye kadar da Çeşme Izmir'in yazlık bölgesi olarak sakinliğini, dinginliğini korumuş. Süper modern otoyol inşasından sonra bile Çeşme çok büyük hızla gelişmemiş, halen yavaşça, temkinlice gelişmesini sürdürüyor. Sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın en güzel sahilleri ile boy ölçüşebilecek bu bölge turizm açısından en önemli bölgelerimizden olmuş, yakın gelecekte de değerini hızla arttıracaktır.